GÖNÜLLÜLÜK NEDİR?
Gönüllülük, bir bireyin maddi karşılık ve başka bir çıkar beklentisi içinde olmadan; toplumun yararına olduğu düşünülen hedefte; kendi isteği ile veya ihtiycı doğrultusunda, toplumsal girişim bünyesinde yer alarak ya da bir sivil toplum kuruluşunda (STK) sürdürdüğü faaliyetler olarak tanımlanabilir. Gönüllülük bireylere bilgi, deneyim, enerji, hoşgörü, paylaşımcılık, profesyonel yaklaşım, sorumluluk üstlenme gibi nitelikler kazandırır. Gönüllülükte bireyler bir kazanç beklentisinde bulunmamalarına rağmen, en büyük kazanımları edindikleri yetkinliklerdir.
BİREYLER NEDEN GÖNÜLLÜ OLUR?
- Yurttaşlık görevini yerine getirmek
- İnandığı birşeyi savunabilmek için
- Deneyim elde etmek için
- Becerilerimizi paylaşmak,
- Sosyalleşmek,
- Toplumsal bir ihtiyaca aktif bir katılımcı olarak çözüm bulmak,
- Belirli bir konuda deneyim elde etmek,
- Kendini iyi hissetmek,
- STÖ'nün insan kaynağı ihtiyacını karşılamak,
- Parasal desteğin bir alternatifi olduğu için,
- Yeni bir çevre ve toplumsal konum edinmek, sayılabilecek başlıca nedenlerdir.
SİVİL TOPLUM KURULUŞLARINDA GÖNÜLLÜLÜK
Bir STÖ’nün geniş bir gönüllü tabanına sahip olması, misyonu doğrultusunda çalıştığı, alanını iyi tanıdığı, bu alanda yarattığı farkı iyi anlatabildiği ve başkaları tarafındanda sahiplenilmiş olduğu anlamına gelir. STÖ içinde üyeler, bağışçılar ve gönüllüler, kuruluşun profesyonel çalışanını destekleyen önemli bir güçtür. Bu gücün artması STÖ’nün çalışma alanında büyümesi demektir.
Geniş ve nitelikli bir gönüllü tabanı, STÖ’nün parasal olanaklarıyla belki de hiçbir zaman sahip olamayacağı bir insan kaynağını maddî bir harcama yapmadan kullanabilmesi demektir. STÖ’ler için gönüllü gücünü kullanabilmek önemli bir beceridir. Bu beceri STÖ’yü gerçekten sivil ve toplumsal kılar.
Gönüllüler ayni ve maddi kaynaklara ulaşılmasından, yönetime destek olmaya; toplumda katılımcılığın özendirilmesinden, kuruluşun başarısının ve hizmetlerinin yayılmasına kadar çok farklı işlevler üstlenebilir.
GÖNÜLLÜLÜK HAKKINDA NOTLARIMIZ
*Gönüllülük çift taraflı bir eylemdir, yani gönüllü ile kurum arasında mutual bir ilişki vardır. Bu ilişkinin sürdürebilirliği ülkelerin gönüllük politikalarıyla şekillenir.
*Türkiye’de gönüllülük tanımını belirleyen ve gönüllü yönetimi konusunda STK’ların sorumluluklarının çerçevesini çizen yasal bir mevzuat veya politika belgesi; ya da kimi AB ülkelerinde olduğu gibi gönüllülerden sorumlu bir kamu kuruluşu bulunmamaktadır.
*Avrupa Birliği Gençlik Raporu (2015) için yapılan son araştırma, AB genelinde gençlerin dörtte birinin (%25) bir gönüllü faaliyete katıldığını göstermektedir. İrlanda %43 en yüksek ve Bulgaristan yüzde %10 en düşük gönüllü faaliyetler yapılan ülke olarak belirlenmiştir.
*AB genelinde gençlerin yaşlar ilerledikçe gönüllü faaliyetlerden uzaklaştığı gözlemlenmektedir. 2014 yılında AB genelinde 15-19 yaşları arasındaki gençlerin %29’u aktifken bu oran 25-29 yaşları arasındaki gençlerde sadece %23’tür.
*World Giving Index raporu ele alındığında Türkiye için en güncel veriler 2014 raporunda yer almakta ve dünya gönüllülük indeksinde %5’lik oranla 135 ülke içerisinde 132. sırada bulunmaktayız.
*T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından ülkemizde 2019 yılı “Gönüllülük Yılı” olarak ilan edilmiştir.